Hipospadias Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız. …
Devamını OkuPenis Eğrilikleri (Penil kurvatürler) Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız…
Devamını Okuİnmemiş Testis Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını Okuİçerik güncelleniyor...…
Devamını Okuİnguinal Herni Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını OkuHidrosel ve Kordon Kisti Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız. …
Devamını Okuİçerik güncelleniyor... …
Devamını OkuDiafragma Hernisi Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını Okuİntestinal Atrezi Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını OkuVezikoüreteral Reflü (VUR) Hastalığı Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını OkuOmfalosel ve Gastroşizis Onam Formu hakkında bilgi almak için tıklayınız.…
Devamını OkuAnayasamızın 17. Maddesi; “Herkesin yaşama ve manevi varlığını geliştirme hakkı vardır. Tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz”.
İnsanlık tarihi ile başlayan süreç içerisinde ve belli kurallar çerçevesinde yürütülen hekimlik sanatının uygulanması 20.yy’dan itibaren teknoloji ve uygulamadaki hızlı gelişmelere paralel olarak şekil değiştirmiştir. Daha önceleri hastalar, sağlık sorunları karşısında hekimin kendisi için en iyisini yapacağını düşünerek tüm kararları ve işlemleri hekimin inisiyatifine bırakırlardı. Günümüzde ise zamanında ve doğru müdahalenin gecikmesi, eksik veya hatalı uygulamalara bağlı sorunlar, dikkat ve özen eksikliğinden kaynaklanan tıbbi uygulama hatalarına karşı yaptırımlarla karşılaşılmaktadır. Değişen yasal mevzuat, hekimlerin hukuki ve cezai sorumlulukları açısından farklı tanımlamaları ve uygulamaları içermektedir. Bu kapsamlı değişikliklerle birlikte, hekimler ciddi endişe ve arayış içine girmiştir. Durum yalnızca ülkemize özgü değildir, dünyanın pek çok ülkesinde benzer uygulamalar vardır. Hekimler, üzerlerindeki malpraktis sigortalarından ve cezai yaptırımlardan kaynaklanan ağır yükün hafifletilebilmesi için taleplerde bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi de aydınlatılmış onam formlarıdır.
Aydınlatılmış onam formu, bireyin açık veya zımni (üstü kapalı) onayı olmaksızın, başkası tarafından vücuduna istenmeyen fiziksel dokunmalara karşı ve haksız fiil uygulamasına karşı bireyleri korumak amaçlı hazırlanmış ve tedavi gören birey (veya ebeveyni) ile hekim tarafından imzalanmış formlardır. İlk yıllarda oldukça basit iken yıllar içinde geliştirilmiş ve detaylandırılmıştırlar.
Tıp ve hukuk alanındaki gelişmelere paralel olarak hastalar artık bilinçsiz bir şekilde hekime gitmemekte, kendisine yapılacak tıbbi uygulamaların olası sonuçlarını önceden bilmek istemektedirler. Hekimler artık babacan hekim tavrından vazgeçerek, tanı ve tedavi konusunda hastaların katılımını sağlamak için “Aydınlatılmış Onam: Hasta Rızası” almaktadırlar. Hasta-hekim arasındaki güvene dayalı iletişimin açık ve dürüst bir göstergesidir. Bu formlar, hastanın kendi geleceğini belirlemesinin belgesidir, hastanın kişilik ve kendi geleceğini belirlemesine fırsat verir, hastanın kişilik haklarına saygının belgesidir, hasta-hekim ilişkisini hukuka uygun hale getirir.
Hasta Hakları Yönetmeliğinin 24. Maddesi
Son yıllara kadar olan mevcut uygulamalarda, hastanın rızasının alınması genellikle sözel olarak yapılmaktaydı. Bu aydınlatma, çoğunlukla tanı konulduktan sonra hekimin yapacağı tedavi hakkında olmaktaydı. Hastanın, yaşadığı anksiyete nedeniyle okuduğu ya da söylenenlerin büyük kısmını anlayamadığı, anlasa bile eksik veya yanlış anladığı yapılan araştırmalarla saptanmıştır. Ancak günümüzde hukuki açıdan ileride çıkabilecek sorunları önlemek için aydınlatma sırasında hasta için önemli olacak hususların yazıya dökülerek belgelenmesi gereklidir.
Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına dair 1219 sayılı kanunun 70. maddesine göre büyük ameliyatlardan önce hastadan onamın yazılı olarak alınması gerekir.
Onam Formlarında Önemli Olan Noktalar
Katılmış olduğum bir seminerde Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp öğretim üyesi Prof Dr Ekin Aktaş hocamızın konu hakkında anlattıkları bana bu konunun önemli bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini düşündürdü. Bunun üzerine elimdeki onam formlarına baktım ve çok eksik olduklarını gördüm. Çocuk cerrahisi ameliyatları için daha detaylı ve özenli onam formları hazırlanması gerektiğine kanaat getirdim ve bazı Çocuk cerrahisi Uzmanı arkadaşlarımla görüşerek işbirliği yapmamız gerektiğini belirttim. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr Osman Celbiş’in konu hakkındaki seminerlerinden de ışık alarak aşağıda listesini verdiğim Çocuk cerrahisinde en sık kullanılan onam formlarını hazırladım. Bu formları zaman zaman güncellemeye ve uzman arkadaşlarımdan da yeni formlar geldikçe eklemeler yapmaya devam edeceğim. Bu formlar kesinlikle standart formlar değildir ve tek tip olarak kullanılmamalıdır. Gerektiğinde her hasta için değiştirilebilir. Ben yalnızca meslektaşlarıma onam formlarının hazırlanması konusunda yardımcı olmaya çalıştım, eksiklerim ve hatalarım varsa şimdiden affola.
Paylaştıkça, hayat daha güzel bilgi daha değerlidir...
Doç Dr Erdal TÜRK