Boyun orta hattında lenfadenopatilerden sonra ikinci sıklıkla görülen doğumsal kitlelerdir. Görülme sıklığı 4000 canlı doğumda birdir. Doğumda boyunda bir kitle şeklinde görülür. Bebeğin anne karnındaki embriyolojik gelişim sürecinde, çeşitli dokuların kökenini oluşturan karmaşık artık yapı nüvesinden gelişir. Dermoid kistler, tiroglossal ve brankial kistlerin aksine, vücudun her tarafında yerleşebilir. Dermoid kist doğumsal bir lezyon olmasına karşın, tanısı sıklıkla ergenlik gibi daha geç dönemlerde de konulur. Ancak çoğunlukla üç yaşından önce teşhis edilirler. Dermoid kist boyunda en sık, çene ucunun hemen altında orta hatta yerleşir, genellikle haraketlidir. Tiroglossal kistten farkı, daha yukarıda yerleşimli olması ve dili çıkarmakla veya yutkunmakla hareket etmemesidir. Bu kistlerin içinde kıl folikülleri, yağ ve ter bezleri bulunur. Epidermoid kistler ise kaşın altında göz küresinin üst dış tarafında ya da burun kökünde iki kaş ortasında, doğumda veya ilk üç ayda tespit edilebilirler. Dermoid kistlere göre daha nadir görülürler. Kemik fasiasına yapışık olabilirler, hareketlidirler ve ağrısızdırlar. Cerrahi olarak çıkarılarak tedavi edilirler. Kapsülüyle birlikte total olarak çıkarılması önemlidir, yoksa tekrarlayabilirler.
Epidermoid ve dermoid kistler birbirlerine çok benzeseler de farklı kitlelerdir, ayırım yalnızca patolojik olarak yapılır. Dermoid kistler deri eklerini (yağ bezi ve saç follikülleri) içerirken, epidermoid kist bunları içermez.