Göğüs çöküklüğü hastalığı doğumsal bir hastalık olup halk arasında Kunduracı Göğsü olarak bilinir.
İçindekiler
Pektus Ekskavatum (Kunduracı Göğsü)
Göğüs çöküklüğü hastalığı doğumsal bir hastalık olup halk arasında Kunduracı Göğsü olarak bilinir. Erkeklerde kadınlara göre dört kata kadar daha fazla görülmektedir, oluş sebebi tam olarak bilinmemektedir. Ancak genetik faktörler bu yapı bozukluğunda önemli rol oynar yani ailesinde göğüs çöküklüğü olanların bu yapı bozukluğuna yakalanma olasılığı vardır. Pektus Ekskavatum hastalığı çoğunlukla hayatı tehdit edici bir hastalık değildir ve nadiren kısıtlı fonksiyon bozukluklarına neden olur. Bu hastalıkta esas problem, sternumun (iman tahtası kemiği) alt kaburga ve kıkırdakları ile beraber omurga kemiklerine doğru arkaya çökmesidir. En sık görülen göğüs ön duvarı deformitesidir (%80). Göğüs duvarı deformiteleri çok ciddi içe göçmüş göğüs duvarı ile kozmetik olarak çok az belli olan bozukluklardan oluşan geniş bir yelpazeye sahiptir. Bazıları çok az belli olur ve çocuğun klinik bir yakınması olmazsa cerrahi düzeltme gerekmez. Aslında erken çocukluk döneminde hafif bir çöküklük vardır bu yüzden Çocuk Doktorları tarafından çoğu zaman takip edilmesi önerilir. Yaş ilerledikçe bu çöküklüğün derecesi artmaya başlar ve bu sefer de devreye Çocuk Cerrahları girer. Ergenlikte ani ve şiddetli bir artış olabilir.
Göğüs Duvarı Deformiteleri göğüs kafesinin önündeki kemiğin basıklaşmış içe doğru göçmüş halidir. Oldukça sık olmasına rağmen çok hafif formları dikkat çekmediği için aileler doktora başvurmaz. Göğüs duvarı deformiteleri daha ciddi durumlarda göğüs kemiği iç organlara baskı yaparak solunum sırasında akciğerlerin yeteri karda genişlemesine izin vermez ve kalbi baskıya uğratır. Fiziksel aktivite sırasında çocuklarda solunum sıkıntısı olabilir ve çocukların dayanıklılığı azalır. Kısaca bu çocuklardaki sorunlar;
- Aerobik sporlarda akranlarını yakalamada zorluk
- Fasit daire:
- Aerobik sporlardan uzak durma
- Egzersiz kapasitesinde azalma
- Deformitesinden “utanma”dır.
Pektus Karinatum (Güvercin Göğsü)
Göğüs duvarı deformiteleri ve orta göğüs kemiğinde dışa doğru eğiklik ve çıkıntı olması nedeniyle görünümde farklılığa yol açar. Toraks deformitelerinin %6- 16’sını oluşturur. Pektus ekskavatumdaki gibi iç organlara baskı olmadığı için çocukların genellikle fizik aktivite sırasında herhangi bir yakınmaları yoktur. Görünüm dışında sorun yaratmayabilir.
Göğüs Duvarı Deformiteleri
göğüs duvarı deformiteleri, izmir, çocuk cerrahisi uzmanı, en iyi cerrah, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan sünneti, çocuk cerrahisi, yenidoğan cerrahisi, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan cerrahı, en iyi hekim, çocuk cerrahı, göğüs duvarı deformiteleri, yenidoğan cerrahı
Göğüs Duvarı Deformiteleri Tedavi Seçenekleri
Bu deformitelerin kendiliğinden düzelme şansı yoktur. Bu nedenle, hastaların özelliklerine göre cerrahi planlama yapılabilir. Şekil bozukluğu olan kaburgaların çıkarıldığı açık cerrahi işlem hem pektus ekskavatumda hem de karinatumda kullanılabilir. Çocuğun boyutlarına göre hazırlanmış bir metal çubuk yardımı ile yapılan Nuss ameliyatı ise seçilmiş Pektus ekskavatum hastalarında kullanılabilir. Nuss ameliyatı daha küçük ameliyat izi taşıması ve daha az ağrılı olması açısından avantajlıdır ancak her hasta için uygun ameliyat seçeneği değildir. Diş tedavisinde olduğu gibi metal çubuk yardımı ile göğüs kafesi içerden dışarı doğru itilerek tekrar şekillenir. Tedavi yaklaşık 2 yıl sürer bu süre boyunca metal çubuk göğüs kafesine yerleştirilen kısımda kalır. Bu işlemler uzmanlaşmış ve bu hastalıklarla ilgilenen Çocuk Cerrahi kliniklerinde yapılmalıdır.
Açık ameliyatlardan başka Pektus Ekskavatum tedavisinde vakum kemeri (vacumbell) denilen bir cihazda kullanılmaktadır. Uygun ölçekli vakum göğüs ön duvarına deformitenin olduğu yere yerleştirdikten sonra uygun basıncı ayarlar. Günde 2 kez 20-30 dakika şeklinde basınç uygulanır. Bunun avantajları, ağrısız olması, alet takılı iken günlük faaliyetlere devam edilebilmesi ve üç ay içerisinde gözle görülebilecek değişikliklerin olmasıdır. Dezavantajları ise, çöküklüğü tam olarak ortadan kaldırmaması, bu aleti kullanırken özellikle göğüs kaslarını güçlendiren hareketlerden kaçınılması gerekliliği ve pahalı maliyeti (yaklaşık 800-1000 Euro civarında). Vakumlama süresi minimum bir yıl olmalıdır ki ancak bu süre içerisinde daha iyi görüntüler elde edilebilsin. Başarı oranı yaklaşık %77’dir, ama bunda deformite’nin ağırlığı çok önemlidir. Bu tedavilerden başka son zamanlarda “Pectus Up” (sternumun yukarı çekilmesi) ve “subkutan silikon enjeksiyonu” gibi tedavilerde kullanılmaktadır.
Resim 3: Nuss ameliyatı (çöküklüğün olduğu kısmın altına çelik bar yerleştirilmesi).
Poland Sendromu
Alfred Poland tarafından 1841 tarihinde tanımlanmıştır. Yaklaşık 30.000 doğumda bir görülür ve sağda daha sık görülür.
Major Bulguları
- M. pektoralis major agenezisi
- M. pektoralis minor agenezisi ya da hipogenezisi
- Meme agenezisi ya da hipogenezisi
- El anomalisi
Minor Bulguları
- Deri altı dokusu hipoplazisi
- 2-5 kosta kıkırdak agenezisi
- Göğüs ve koltuk altı kıllarında azlık
- Skapula deformitesi
Tedavi
Bu hastalarda solunum zorluğu (paradoksal solunum) ve estetik kaygısı varsa opere edilirler. Göğüs deformitesi olmadan sadece kot yokluğunda cerrahiye gerek yoktur. Operasyonda çeşitli biyoprostetik ajanlar ile hastanın kendisinden alınan kot, kas ve deri yamaları ile onarım uygulanabilir. Gerekirse meme rekonstrüksiyonu uygulanır.