Meckel divertikülü ince bağırsağın alt kısmında barsak duvarından dışarı doğru çıkan küçük bir doğumsal kalıntıdır. Anne karnında oluşan embriyonik dönemden kalan ince bağırsağa ait bir kalıntıdır. Yapısı kaynaklandığı ince barsak hücreleri olabildiği gibi normalde o bölgede bulunmaması gereken pankreas bezi veya asit salgılayan mide hücreleri de olabilir.
İçindekiler
Aslında Meckel divertikülü sindirim sisteminin en sık görülen doğumsa anomalisidir (toplumda %2 oranında görülür) ancak insanların çoğu hayatları boyunca hiçbir problem yaşamazlar ve Meckel divertikülü hiç bulgu vermeyebilir. Bazı hastalarda Meckel divertikülü’nden salgılanan asit nedeniyle çevre ince bağırsakta ülserler ve kanama meydana gelebilir. Ülserden kanama dışında delinme ve barsak içeriğinin karın içine akması görülebilir. Bu durumda yaygın karın inflamasyonu (peritonit) gelişir. Meckel divertikülü barsak tıkanıklığına da yol açabilir. Bunu çeşitli mekanizmalarla yapabilir bulunduğu yerden itibaren barsaklar içe dönerek bağırsağın kendi içine girmesine (invaginasyon) neden olabilir. Meckel divertikülü’nden karın duvarına, başka bir barsak kısmına uzanan bantlar bağırsağa bası yaparak tıkanıklığa neden olur veya bağırsaktan uzanan bantlar çevresinde barsak kendi etrafında dönerek dışkının ilerlemesine engel olur. Bu kısmı bağırsak volvulusuna neden olur. Bağırsak kanlanması bozulduğu için bir kısmının kaybına (bağırsak ölümüne) neden olur. Ciddi barsak kanaması olursa kansızlığa neden olur, barsak tıkanıklığı enfeksiyon gelişmesine ve septik şoka kadar giden ciddi bir duruma neden olabilir.
Meckel Divertikülü Kimlerde Sık Görülür?
Meckel divertikülü’ne bağlı istenmeyen durumlar her yaşta ortaya çıkabilir. Meckel divertikülü olan kişilerin %4-6’sında Meckel divertikülü’ne bağlı istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir. Riskler yaş büyüdükçe azalır. Sorunlar bebeklerde ve küçük çocuklarda daha sık görülür. Hastaların %50’si 2 yaşın altındadır. Diğer doğumsal anomalilerle birlikte daha sık görülür (bunların arasında yemek borusunun kapalı olması (özofagus atrezisi), makatın kapalı olması (anal atrezi), omfalosel ve Crohn hastalığı vardır.
Meckel Divertikülü’nün Bulguları Nelerdir?
Meckel divertikülü, 2 yaşın altındaki çocuklarda ağrısız ve birden oluşan rektal kanamanın en önemli nedenidir. Kanama, diğer rektal kanamalardan farklıdır. Birden başlar ve diğer kanamalardan farklı olarak ağrısızdır. Bebeğin dışkısında vişne çürüğü renginde bir görünüm saptanır. Birden ve çok miktarda kanama olduğu için bebek soluktur ve nabız hızlıdır (taşikardi). Bazen kanama koyu renkli de olabilir. Fiziksel inceleme ve radyolojik görüntülemelerde herhangi bir sorun saptanmaz. İki yaşın üzerinde ise en sık olarak saptanan bulgu enfeksiyondur (divertikülit). Bu hastalarda, aynen apandisit bulguları saptanır. Tıkanıklık ve iltihap ile ilgili diğer bulgular her yaşta görülebilir. Aralıklı karın ağrısı kusma ve kaka yapamama gibi bulgular ortaya çıkabilir.
Meckel Divertikülü Tanı Nasıl Konur?
Makattan kanamanın birçok nedeni olduğu için görüntüleme yöntemleri ile bu nedenler araştırılır. Meckel divertikülü tanısında klinik bulgular laboratuvar bulgularından daha önemlidir. Karın grafisi çekme, ultrasonografi ya da diğer radyolojik görüntüleme yöntemlerinde divertiküle ilişkin bir bulgu saptanmaz. Tanıda kullanılan, ancak duyarlılık oranı çok yüksek olmayan yöntem ise Meckel sintigrafisidir. Meckel sintigrafisinde damardan verilen radyoizotop madde mide hücrelerini seçtiği için kanama odağı olabilecek ve normal yerleşimi dışındaki asit salgılayan yapılar belirlenir.
Resim 2: Meckel divertikülü nedeniyle barsak tıkanıklığı meydana gelmiş bir hastada ayakta karın grafisi
Meckel Divertikülü Tedavi Nasıl Yapılır?
Bulgu veren Meckel divertikülünün tedavisi açık veya laparoskopik olarak cerrahi rezeksiyondur (Meckel divertikülü’nün çıkarılması). Divertikül içerisinde bulunan yabancı dokular genellikle bağırsak duvarına da uzandığından, divertikül ile birlikte her iki uçtan bağırsağın 2 cm’lik kısmının da çıkarılması gereklidir. Ameliyat sonrası bağırsaklar çalıştığında (ortalama 4-5 gün içerisinde) ağızdan beslenme başlanır. Ameliyat öncesi ve sonrasında beslenme başlanana kadar damar yoluyla destek sıvı tedavisi ve antibiyotiklerle ağrı kesici ilaçlar verilir. Genellikle ameliyat sonrası sorunsuzdur, ancak karın ağrısı bulantı kusma karın şişliği veya gaz çıkaramama dışkılayamama gibi bir durumda tekrar doktora başvurulması gerekir. Tüm ameliyatlarda görülebileceği gibi yara yerinde kızarıklık, şişlik belirirse genellikle yara yeri enfeksiyonuna işaret edebilir.