Sünnetin başlıca iki gerekçesi vardır, tıbbi gereklilik ve toplumun sosyal ve dini nedenlerden dolayı istekli olması. Daha çok bebeklik çağında olmak üzere, sünnet derisinin yapısal olarak uzun olması ya da ucunun dar olması çocuğun idrar yapmasını zorlaştırabilir.
Dört yaşına kadar çocukların %96’sının sünnet derisi tam olarak geriye sıyrılamaz, bu durum eğer idrar yapmayı engellemiyorsa penis derisinin geri sıyırılmaya çalışılmasına gerek yoktur. Hatta zorla sıyrılması çocukta ağrı ve kanamaya neden olduğu gibi iyileşirken de striktür formasyonuna neden olarak olayın daha da dramatikleşmesine neden olabilir, yani zararlıdır. İlk bir yaş içerisinde sünnetin idrar yolu enfeksiyonlarından koruma özelliği daha yüksektir. Kısaca fimozis bebeğin işemesini zorlaştırıyorsa, penisde sık balanopostite neden oluyorsa, çocukta sık idrar yolu enfeksiyonlarına neden oluyorsa ya da çocuğun başka bir ürolojik rahatsızlığı varsa bu durumlarda sünnet tıbbi olarak yapılabilir. İsteğe bağlı sünnet ise, ülkemiz dahil dünyanın birçok yöresinde yaygın olarak yapılmaktadır.
Sünnet Gerçekten Gerekli mi?
Prepisyum dediğimiz sünnet derisi gereksiz bir doku parçası ise neden sünnetli doğmuyoruz? Bu konu sünnet ortaya çıktığından beri tartışılan bir konu, yeryüzünde sünnet yapılmaya devam ettiği sürece de tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Net bir cevabı var mı? Herkesi tatmin edecek bir cevap vermek imkansız. Ancak bildiğimiz ve içinde yaşadığımız toplumda inkar edemeyeceğimiz bazı gerçekler var; sünnet penis için hijyenik bir durum yaratır, Türkiye gibi sünnetin yerleşik olduğu bir toplumda yaşıyorsanız, dini nedenler, örf ve adetler nedeniyle toplum baskısı sünneti mecburen tercih edilecek bir durum haline sokuyor. Ayrıca yenidoğan döneminde yapılan sünnetin penis kanseri gelişme riskini, cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanma ihtimalini düşürdüğü ve erkek bebekleri idrar yolu enfeksiyonlardan koruyucu olduğu gibi uluslararası çok sayıda makale var. Ancak literatürde bunların tam aksini savunan çalışmalar da bulmak mümkün. Ancak ben birçok meslektaşım ve hocalarım gibi ürolojik bir anomalisi olan, sık idrar yolu enfeksiyonu geçiren özellikle bebeklerde sünnetin uygulanabileceğini savunuyorum.