Boyun kitlelerinin % 12’sini konjenital kitleler oluşturmaktadır. Orta hat doğumsal boyun kitlelerinin en sık görüleni ise tiroglossal duktus kisti (TDK) olup çocukluk çağındaki boyun orta hattı kitlelerinin % 75’ini oluşturur. Normalde tiroid bezinin embriyonal gelişimi sırasında oluşan tiroglossal duktus, tiroid bezinin dil kökünden normal anatomik yerine geçişi tamamlandıktan sonra tamamen kapanır. İşte bu kanalın herhangi bir seviyeden itibaren kapanmaması sonucu tiroglossal duktus kistlei oluşur. Genellikle boyun orta hattında ağrısız, hareketli, içerisinde sıvı hissi veren, düzgün yüzeyli şişlik şeklinde belirti verir. Genellikle kist şeklinde görülür, bazen boyun cildine açılabilir ki buna tiroglossal fistül adı verilir. Her yaşta görülebilmesine rağmen en sık çocukluk çağında tanı konur ve her iki cinste de eşit oranda görülür. Genellikle 2-6 yaş arasında tanı konur. Tiroglossal duktus kistlerinin yaklaşık % 50’si enfekte olur ve % 33 oranında fistül gelişir. Fistülizasyon travma, yetersiz cerrahi girişim veya enfeksiyon sonrası spontan olarak boyun cildine veya dil köküne uzanabilir. Tiroglossal duktus kistleri genellikle ağrısız, hareketli, yumuşak, içi sıvı dolu kitle şeklinde görülür. Enfekte olursa ciltte kızarıklık, selülit ve apse formasyonu oluşabilir. Sadece fistül gelişirse akıntı vardır. Dil kökü yerleşimli olanlar hyoid kemiği üzerinde yerleşimli olan TDK’lerde stridor, dispne, disfaji, ses kısıklığı gelişebilir.
Resim 1: Opere olmamış bir tiroglossal duktus kistinin boyun orta hat lokalizasyonu ve MR görüntüsü. Tiroglossal duktus kistleri, boyun orta hat üzerinde zaman zaman artıp azalan, bazende akıntı yapabilen oluşumlardır.
Tanı Tiroglossal duktus kistlerinin tanı ve ayırıcı tanısında USG, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR) ve tiroid sintigrafisi, ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) kullanılır. BT ve MR kist lokalizasyonunu ve çevre yapılarla ilişkisini oldukça iyi gösterir, lingual tiroid ayırıcı tanısında da sıkça kullanılır. Ayırıcı Tanı: Kistik higroma gibi lenfatik malformasyonlar, brankial kist, aberran tiroid dokusu, ektopik tiroid, dermoid kist, hemanjioma, laringosel, plunging ranula, sebase kist, lipoma, timik kist, teratoma düşünülmelidir. Tedavi: Tedavisi cerrahidir, operasyon genel anestezi altında ve Çocuk cerrahisi uzmanı tarafından gerçekleştirilir. Boyundaki bu kistik yapı ve hyoid kemiğin orta kısmı nüks riskini en aza indirmek için dil köküne kadar uzanan bölümüyle birlikte cerrahi olarak çıkartılır (Sistrunk Operasyonu). Hyoid kemik çıkartılmazsa nüks olasılığı artar (>%5). Yanlış tanı, yetersiz cerrahi, kistin enfekte olması, kistin drene edilmesi, kistin ameliyat esnasında delinmesi ve iki yaşından küçük olmak rekürrens riskini artıran faktörlerdir. Rekürrent TDK tedavisinde anterior infrahyoid dokuların ve strep adelelerin bir kısmının çıkarıldığı genişletilmiş Sistrunk ameliyatı veya geniş santral boyun diseksiyonu yapılır.
Tiroglossal Ductus kisti cerrahisinde major komplikasyonlar oldukça az görülür. Bunlar, rekürrens, trakeal hasar, hipoglossus sinir felci, hipotiroidizm, kanama ve ölümdür. Minör komplikasyonlar genellikle yara iyileşmesi ile ilgili sorunlardan kaynaklanır ve % 29 oranında görüldüğü bildirilmiştir. Bunlardan en sık görülenleri seroma, bölgesel yara yeri enfeksiyonu ve apsedir. Enfekte kistlerde önce antibiyotik tedavisi ile enfeksiyon azaltılıp daha sonra cerrahi yapılırsa komplikasyonların daha az oluşacağı bildirilmiştir